11.07.2017
Üniversitemizde “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitlerimizi Anma” programı düzenlendi.
Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fikri Balta, Prof. Dr. Tevfik Noyan, Diş Hekimliği Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Varol Çanakçı, Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Kenan Demirel, Fen Edebiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Öznur Ergen Akçin, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekan V. Prof. Sabri Yener, akademik ve idari personeller ile dinleyiciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “15 Temmuz 2016 tarihinde millete, milletin Meclisine, hükümete ve bununla birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapılan darbe görünümlü, aziz vatanımızı işgale açık hale getirme eylemi; necip milletimizin ve Cumhurbaşkanımızın cesareti ve öngörüsü ile kısa zaman için de bertaraf edilmiştir. Türkiye’yi bu ihanet çetesi mensupları aracılığıyla, devleti teslim alabileceklerini sanarak 15 Temmuz akşamı harekete geçenler, ertesi gün sabah saatlerinde milletimiz tarafından hüsrana uğratılmışlardır. Hür iradenin temsil edildiği TBMM'nin ve muhtelif yerlerin bombalandığı, birçok masum insanın şehit edildiği ve yaralandığı ayrıca devletin her anlamda zarara uğratıldığı bu darbe girişiminde, ülkemizin birliği ve bütünlüğü için milletimiz sokaklara inerek ele ele verip bu hain darbe girişimini püskürtmesi dünya ve ülke tarihine not olarak düşülmesi gereken çok önemli bir hadisedir.” dedi.
Yarılgaç, “15 Temmuz; milletimizin, bu millete ve bu ülkeye ait olmayanlara karşı tarihi bir meydan okumasıdır. Bu meydan okumayı sadece ve sadece milletimizin tamamı yapmıştır. İç ve dış siyaseti şekillendirmek, milli iradenin yönetime etkisini engellemeye çalışmak, bölgesel ve küresel siyaseti belirlemek maksadıyla hain kalkışmayı planlayanlara karşı milletimiz ortak gelecek kaygısıyla hareket etmiştir. Bundan sonraki süreçte de aynı kaygı ile hareket edilerek FETÖ/PDY yapılanmasıyla mücadele edilmesi dikkate değer bir ayrıntı olarak karşımıza çıkmaktadır. Milletimizin, bu coğrafyanın mütedeyyin insanlarının iyi niyetlerini suiistimal ederek kendine yaşam alanı bulan bu ve bunun gibi yapılarla mücadele etmek için her vatandaşımıza çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu hain darbe girişimi ve benzeri girişimlerin ülkemizde bir daha yaşanmaması için her şeyden önce zihniyet düzeyinde kapsamlı bir mücadelenin gerçekleştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Zihniyet planındaki bu mücadelenin başarılı olabilmesi için insan yetiştirme yükümlülüğü bulunan üniversiteler, eğitimi mekanik bilgi aktarımı olarak değil, organik bir zihniyet oluşum süreci olarak görüp sürece en önemli katkıyı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Erden 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitlerimizi Anma programı çerçevesinde düzenlediği konferansta, “Bundan bir yıl kadar önce milletimiz ve devletimiz tarihin en büyük, en alçak, en haince terör saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Bu terör saldırısında Türk milletinin 249 evladı şehit olurken, 2 bin 193 evladı yaralanarak gazi oldu. Bu saldırının belki de en acı tarafı, milletin ödediği vergilerle maaş alan bu terör örgütü mensuplarının Türk ordusuna ve Türk emniyetine sızarak yine millete ait olan silahları, tankları, uçakları kullanmak suretiyle halkımıza ateş açmasıydı. Bu silahları kullanarak devletimizi ve hükümetimizi yıkmaya çalışmasıydı. Milletimize ait olan uçaklarla, Türk milletinin bağımsızlığının sembolü olan, milletin iradesinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba yağdırmasıydı. 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal eden İngilizler bile bu kadar büyük bir alçaklığı yapmamışlardı. Zira Türkiye Büyük Millet Meclisi demek, Türk milleti demektir, Türk milletinin varlığı, vatanının bağımsızlığı demektir. Türk milleti bu hain terör saldırısı karşısında, çocuğuyla genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeği ile sokağa fırlamış, canını ortaya koyarak bu saldırıya dur deyip vatanını kurtarmıştır. Türk milleti; vatanına, hükümetine, iradesine sahip çıktığını bu alçaklara en güzel şekilde göstermiştir.” diye konuştu.
Bir yıl önce yaşanan FETÖ terör saldırısının, Sevr tasarısını yeniden hayata geçirme teşebbüsünden başka bir şey olmadığını ifade eden Erden, “Bu saldırı, Türkiye’yi yıkmayı, Parçalamayı, Türk Milleti’ni yok etmeyi amaçlayan dış güçlerin Sevr tasarısını yeniden hayata geçirme teşebbüsünden başka bir şey değildir. Feto denen ajanın ve onun örgütünün bu amaca hizmet ettiği açıktır. Bu terör saldırısının bu açıdan değerlendirilmesi gerekir. Konuşmama Milli Mücadele döneminde yaşanan bir hatırayı aktararak son vermek istiyorum. Birinci Dünya Savaşı esnasında doğu cephesinde görevli olan Albay kazım Karabekir hatıratında şöyle bir olayı anlatır. ‘Bir Rus casusunu yakalamışlardı. Evinde Rusya için casusluk yaptığına dair bir sürü doküman ele geçirilmişti. Rus casusunun kaldığı mahalle halkı toplanarak yanıma geldi. Aman komutan bu adam alim, bize İslam’ı öğreten değerli, dindar biri. Niçin tutukladınız, dediler. Bu olay üzerine şu iki mısrayı hatıratıma not düştüm: Ey Türk çok safsın, seni herkes aldattı. Erdim diyen, döndüm diyen çemberinden atlattı.’ Sanırım Kazım Karabekir Paşa’nın aktardığı bu olay bu gün yaşadıklarımızı en güzel şekilde özetlemektedir.” dedi.
Program sonrasında Doç. Dr. Ömer Erden, Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’a Atatürk Üniversitesi tarafından yayınlanan 'Fethullahçı Terör Örgütü' adlı kitabı hediye etti.
ODÜ Basın
|